Yaratıcı Çocuklar Derneği tarafından çocukların yaratıcılığını desteklemek amacıyla, iki senedir, Samsung ana sponsorluğunda düzenlenen “Samsung Geleceğin Mucitleri Yarışması”nın kazananları belli oldu.

Yaratıcı Çocuklar Derneği tarafından Samsung’un ana sponsorluğunda, Multi Channel Developers (MCD) işbirliğiyle düzenlenen Samsung Geleceğin Mucitleri Yarışması’nda kazananlar belli oldu. Yarışmanın birincisi “İlaç Saati Hatırlatıcı” projesiyle İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Beylerbeyi Özel Ortaokulu’ndan Veli Armağan Alper Sevim oldu.

Dereceye Giren Projeler Halk Oylaması ve Jüri Oylarıyla Belirlendi

Türkiye çapında ortaöğretim düzeyinde öğrenim gören öğrencilerin çevre, enerji, sağlık ve teknoloji dallarındaki projeleriyle katıldığı yarışmada 687 başvuru içerisinden belirlenen 10 finalistin proje videoları, 27 Nisan tarihine kadar Kidz TV’de yayınlandı. Ardından, 27 Nisan - 3 Mayıs tarihleri arasında projeler halk oylamasına sunuldu.

samsunggeleceginmucitleri.comüzerinden Daily Motion’a yönlendirilen halk oylaması sonuçları ve oylamanın tamamlanmasını takip eden jüri değerlendirmesi neticesinde, “İlaç Saati Hatırlatıcı” projesiyle İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Beylerbeyi Özel Ortaokulu’ndan Veli Armağan Alper Sevim birinciliğe layık görüldü. ‘Fişmatik’ projesiyle Özel Doğu Ataşehir Ortaokulu’ndan Tuana Daş ikinci; “Ağrısız Sedye” projesiyle Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu’ndan (Afyonkarahisar) Nur Sena Şanlıüçüncü oldu.

Yarışmayı değerlendiren Samsung Electronics Türkiye Başkanı Yoonie Joung, “Hayal gücü ile teknolojinin bir araya gelmesi, insanlığı ileriye götüren buluşlara zemin hazırlıyor. Sosyal sorumluluk vizyonumuzun odağında daima eğitim var. Türkiye’de teknolojiyi çok yakından takip eden genç nesil, aynı zamanda kendilerine uygun ortam sunulduğunda çok yaratıcı ve çarpıcı fikirler de ortaya koyuyor. Yaratıcı Çocuklar Derneği ile yürüttüğümüz Samsung Geleceğin Mucitleri Yarışması’nı çok önemsiyoruz, çünkü çocukların bilimsel düşünme becerilerine, yaratıcılık ve hayal güçlerine yatırım yapmak, onlara ilham vermek hem etkili sonuçlar doğuruyor hem de bu üretkenliğe vesile olmak bizlere büyük bir mutluluk veriyor.” dedi.

Yaratıcı Çocuklar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Didem Çapa ise yarışmayı şöyle değerlendirdi:

“Samsung Geleceğin Mucitleri Bilim Yarışması, çocukların hayal güçlerini kullanarak yaratıcılıklarını geliştirmek üzere gerçekleştirilen ortak bir projedir. Bugünün dünyasında sürdürülebilir yegane rekabet avantajı hem bireyler hem şirketler hem de ülkeler için yaratıcılıktır. Çocuklarımızın yaratıcılıklarını kullanarak ortaya koyacakları yeni proje ve ürünlerin gelecekte insanlığa çeşitli alanlarda katkı sağlayacağına inanıyor, geleceğin mucitlerini şimdiden kutluyorum.”

Yarışma sponsoru Multi Channel Developers’ın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Esra Oflaz ise

“Geçmişin söyleyecek yeni bir sözü yok. Her şey şu anda ve gelecekte. Çocuklarımızın yaratıcılığının kapılarını açtık, icatlarını bir araya getirdik. Güzel yarınlar ve çağı yakalayan bir Türkiye için çalışmaya devam ediyoruz. Dünya gelişimle şekilleniyor.” dedi.

“Samsung Geleceğin Mucitleri Yarışması”nın Kazananları

Öğrencilere bilimi sevdirerek onları yeni buluşlar yapmaya teşvik etmek, yaratıcılıklarını pekiştirmek ve yeteneklerini görmelerini sağlayarak özgüvenlerini arttırmak üzere ilk kez 2013 yılında hayata geçirilen “Samsung Geleceğin Mucitleri” yarışmasıyla Samsung, Türkiye’de pozitif bilimlerin gücüne inanan ve evrensel değerlere sahip çıkan, yaratıcı bir neslin yetişmesine katkıda bulunmayı hedefliyor.

“Samsung Geleceğin Mucitleri Yarışması” hakkında daha detaylı bilgi edinmek istersenizwww.samsunggeleceginmucitleri.comweb adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Kadınların çalışma hayatındaki rolünün artırılması hedefiyle hayata geçirilen "Fikrim Artık İşim" ve "Teknoloji Melekleri" projeleri, kadın girişimcilerin hayallerini gerçekleştirmesini teşvik ederken, sağladığı istihdamla ekonomiye katkıda bulunuyor.

İstanbul Ticaret Odası (İTO), TOBB İstanbul Kadın Girişimciler Kurulu ve İstanbul Ticaret Üniversitesi iş birliğinde gerçekleştirilen "Teknoloji Melekleri" projesiyle, 18 - 25 yaş arası ve en az lise mezunu genç kadınlarınmobil teknolojiler sektöründe istihdam edilmesi ve girişimcilik kapasitelerinin arttırılmasına yönelik çalışmalar yürütülüyor.

İTO ve TOBB'un yanı sıra Coca-Cola ortaklığıyla hazırlanan "Fikrim Artık İşim" projesiyle ise kadın girişimci adaylarının özgüvenlerinin artırılması, iş dünyasına aktif katılımlarının sağlanması ve onların ekonomik refahlarının iyileştirilmesi amaçlanıyor.

AA muhabirine, eğitim sürecinde yaşadıklarını anlatan "Fikrim Artık İşim" projesi katılımcılarından Feyza Aktulga, eğitimler sürecinde girişimciliğin gerçek anlamını kavradıklarını söyledi.

Aktulga, sadece iyi bir iş fikrinin yeterli olduğunu düşünürken, aslında planlı, programlı ve stratejik hareket edilmesi gerektiğini öğrendiklerini dile getirerek, daha önce moda tasarımcısı olarak çalıştığını ifade etti.

Eğitimlerin mesleğe bakışını değiştirdiğini anlatan Aktulga, şöyle devam etti:

"Mesleğimdeki deneyimlerimi girişimcilik eğitimiyle birleştirdim ve defile organizasyonlarına katıldım, dizilere kostüm tedariğinde bulundum. Hatice Hanım ve ekibi, eğitim sonrasında bizi hiç yalnız bırakmadı. Her türlü teknik ve bilgi desteğinin yanı sıra, kendi iletişim kanallarını bize açtı. Eğitim sonrasında Mutlu Alkan benim mentorüm oldu. Şu anda kendisinin kurucusu olduğu bir e-ticaret şirketinin yöneticiliğini yapmaktayım. Aynı zamanda markamın ilerlemesi için bu şirketin içinde benim de bir butiğim var. Ticari anlamda bir markanın nasıl yönetileceğini profesyonel bir ekiple öğreniyorum. Eğitimlerle fikir değil, o fikrin nasıl hayata geçirileceğini öğrendim. Yapabilmeyi, kendime güvenmeyi ve asla vazgeçmemeyi öğrendim."

"Her Kadının Becerebileceği Bir İş, Mutlaka Vardır"

"Fikrim Artık İşim" projesinin katılımcılarından Türkan Kanbur de Almanya'da doğup büyüdüğünü, evlendikten sonra Türkiye'ye yerleştiğini söyledi.

Kanbur, 10 yıl sonra eşinden ayrıldığını ve 2 çocuğuyla hayat mücadelesi verdiğini kaydederek, "Daha önce sekreterlik ve muhasebe elemanı olarak çalışıyordum. Projeyle tanıştıktan sonra herşey tamamen değişti." dedi.

Kendisinin, eğitime katılanlar arasından iş fikri seçilen 10 kişiden biri olduğunu belirten Kanbur, "Bayanlara özel alkolsüz karaoke kafe iş fikri ile Coca-Cola'dan 50 bin lira hibe aldım. Burada kına, doğum günü, nişan, mezuniyet, kadınlar matinesi gibi kadınlar için aklınıza gelebilecek her türlü etkinlik düzenliyoruz. Proje bitti ama Hatice hanım ile Coca-Cola çalışanları hala yanımda. Maddi ve manevi her türlü destek sağlıyor." ifadelerini kullandı.

"Fikrim Artık İşim" projesi katılımcılarından Emine Eyüboğlu ise devlet memurluğu görevi süresince emekli olduğunda Karadeniz'de ekolojik turizm alanında çalışmayı hayal ettiğini, bu projeyle hayalini gerçeğe dönüştürmeye adım attığını söyledi.

"Hem insanlara hizmet vereyim, hem hayalimi gerçekleştireyim, hem emekliliğimi doğada geçireyim istedim" diyen Eyüboğlu, şunları kaydetti:

"Eğitimler sonunda işin alfabesini öğrendim. Eğitim bittikten sonra uygulama aşamasında bocalayabiliyorsunuz. Benim hayalim için çok fazla sermaye gerekti. Emeklilik sermayemi bu işin içine koydum ancak yeterli olmadı. Bu noktada bize atanan mentorler devreye girdi ve yol gösterici oldu. Yaptığımız görüş alışverişleri sonrasında gerekli sermayeyi mesleki deneyimimi finansa dönüştürerek toparlamaya karar verdik. Şu anda İlkyardım Eğitim Merkezi'nde yönetici olarak çalışıyorum. Bu işten kazandığım ve emekli maaşımı her ay hayalim olan işe aktarıyorum. Şu anda projemin fizibilite ve inşaat çalışmaları devam ediyor. Hayalimi eninde sonunda gerçekleştireceğim. Hibe almak önemli değil. Her kadının becereceği mutlaka bir iş vardır. Bununla hayallerini gerçekleştirebilir."

"Ticarette Artık Kadınlar Ön Plana Çıktı"

"Teknoloji Melekleri" projesi katılımcılarından Ezgi Eskici, lise öğrencisiyken ticarete atılmayı hedeflediğini belirterek, öğretmenlerinin kendisini bu projeye katılması yönünde teşvik ettiğini kaydetti.

Eğitimin ardından iki aydır çalışma hayatına atıldığını, aynı zamanda İstanbul Üniversitesi'nde İşletme alanında öğrenimi gördüğü bilgisini veren Eskici, "Ticaret denildiğinde erkekler ön, kadınlar arka plandaydı ama artık öyle değil. Kadınlar da ön plana çıktı. Teknolojiden uzaktım ama işin içine girince iyi yerlere geleceğime inanıyorum." diye konuştu.

Aynı projenin katılımcılarından Melek Dilara Baştaş ise üniversitede gıda teknolojisi alanında eğitim aldığını, mezun olduktan sonra uzun bir süre iş bulamadığını söyledi.

Projenin tamamlanmasının ardından bir teknoloji mağazasında istihdam edildiğini aktaran Baştaş, "Bu işe girmeden önce 10 günlük başka bir eğitim aldık. Burada da iletişim teknikleri, beden dili uzmanlığı ve satış alanında teknik bilgiler edindik. Mezun olduğum alandan çok farklı bir iş yapıyorum ama işimden çok memnunum. Teknolojinin sonu yok, size çok fazla kariyer basamağı sunuyor. Şu anda iletişim danışmanı olarak başladık ama bunun ilerisini hedefliyorum" değerlendirmesini yaptı.

"Kadınların Dinamizmi ve Pratikliği Teknolojik İlerlemede Önemli Bir Rol Oynayacak"

İTO Başkanı İbrahim Çağlar, teknolojinin sağlam ve sürdürülebilir ekonomik gelişmenin temeli olduğunu belirterek, birçok ileri teknoloji şirketinin, yüzlerce ülke ekonomisinden daha büyük ve güçlü durumda bulunduğunu kaydetti.

Bu nedenle Türkiye'nin bu konudaki girişimci yönü ve potansiyelini daha aktif bir şekilde kullanması gerektiğini vurgulayan Çağlar, "Kadınlara bu konuda büyük iş düşüyor. Onların dinamizmi ve pratikliği teknolojik ilerlemede önemli bir rol oynayacaktır. Biz İTO olarak bu konuda girişimcileri desteklemeye ve katkı sunmaya devam edeceğiz. Kadın girişimcilerin teknoloji alanındaki başarılarının ve kadın istihdamı konusunda atılan adımların meyvelerini ülkece toplayacağımıza inanıyorum" diye konuştu.

TOBB İstanbul Kadın Girişimciler Komisyonuİcra Kurulu Başkanı Hatice Dinçbal Kal da girişimci ruhuna sahip kadınların istihdamının artırılmasına yönelik gerçekleştirdikleri "Fikrim Artık İşim" ve "Teknoloji Melekleri" projelerine ilişkin bilgi verdi.

"Fikrim Artık İşim" projesinde kadınlara KOSGEB aracılığıyla girişimcilik eğitimleri verdiklerini anlatan Kal, "Bu eğitimlerin sonunda 50 bin liralık hibe vardı. Ancak biz gördük ki hibe önemli değil. Kadının aldığı eğitim ve desteğin yanı sıra özgüvene kavuşması çok daha önemli. Yola beraber başladığımız arkadaşlarımızın, yolun sonunda söylediği 'Siz bize hibe verseniz de vermeseniz de biz yolumuza devam edeceğiz ve girişimci olacağız' cümlesi bizim için çok değerli. Balığı vermek değil, balığı tutmayı öğretmeyi önemsiyoruz." ifadelerini kullandı.

Kal, "Teknoloji Melekleri" projesiyle ise kadınların mobil teknoloji sektöründe faaliyet göstermelerini amaçladıklarını dile getirerek, proje sonunda katılımcılara uluslararası geçerliliğe sahip 'Teknoloji Satış Uzmanı' sertifikası verdiklerini bildirdi.

Sertifikalarını alan katılımcıların işe yerleştirildiğini aktaran Kal, sözlerini şöyle tamamladı:

"İstihdam projenin ilk ayağıydı. İkinci ayağı ise girişimcilik. Bu kapsamda KOSGEB'in girişimcilik eğitimlerine katılan 20 genç kızımızla 'Proje Pazarı' etkinliği de düzenleyeceğiz. Buradan seçilecek 2 kızımız da Silikon Vadisi'ne gidecek ve önemli yatırımcılara projelerini sunma, dünya pazarına açılma fırsatı yakalayacak. Türkiye'nin geleceği ve 2023 hedeflerine ulaşılmasının tek yolu girişimcilikten geçiyor. Türkiye'de kadın girişimcilerin sayısının 103 bini bulduğu söyleniyor. Ne zaman ki girişimci kadın sayısı 1milyonlara ulaşırsa, o zaman iyi bir yerdeyiz demektir. Silikon Vadisi'ne gidecek kızların projelerinin sağlam olması gerek."

"Teknoloji Melekleri Projesi" hakkında daha detaylı bilgi edinmek istersenizwww.teknolojimelekleri.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi kadın girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Çocukların ve gençlerin teknolojide kullanıcı olmaktan bir adım öteye geçmesi,‘üretici’ olmayı öğrenmesi ve ebeveynlerin bu konuda bilgilendirilmesi amacıyla Türkiye’nin ilk Çocuklar İçin Bilişim Zirvesiİstanbul Kadir Has Üniversitesi’nde gerçekleştiriliyor.

Zirve kapsamında ünlü Youtuber Orkun Işıtmak’ın moderatörlüğünde yapılan“21. Yüzyıl İnsanı Olmak” panelinde bir araya gelen yeni neslin dahi çocukları, dijital dünyada büyümenin nasıl bir şey olduğunu ve kendi dünyalarını anlattı.

Ailelerin tüm tepkilerine rağmen elindeki telefonu bırakmayan, bilgisayar başında kalkmayan, elinden tableti düşürmeyen ve sürekli icat çıkaran Z kuşağının ne istediğini ne hissettiğini anlamak ebeveynlerin en büyük derdi. Bilişim Zirvesi A.Ş tarafından düzenlenen Çocuklar İçin Bilişim Zirvesi ise yeni neslin dahi çocuklarına söz alma ve kendilerini anlatma fırsatı tanıdı. Zirvede konuşan çocuklar, sanılanın aksine son derece sosyal bir hayatları olduğunu ve her konuya duyarlı olduklarını söylüyor; bir önceki neslin aksine teknolojinin içine doğdukları için teknolojiye düşkünlüklerinin garip karşılanmamasını istiyor. Teknolojiyi sadece kullanan değil üreten bir nesil olduklarının anlaşılmasını, hem ailelerin hem önceki nesillerin kendilerini desteklemelerini bekliyor.

Sanıldığından Daha Fazla Duyarlıyız

Türkiye’yi muz kabuğundan bioplastik üretimi projesiyle temsil eden Elif Bilgin, en yenilikçi, uygulanabilir ve çevreci proje olarak Scientific American dergisinin verdiği“Science in Action”ödülünün sahibi. Bilgin, “Sanılanın aksine son derece sosyal bir hayatım var. Bizim kuşağımız umursamaz değil fazlasıyla duyarlı. Bizlerin teknolojiden uzaklaştırılması doğru değil; çünkü Z kuşağı olarak teknolojiden faydalanmayı çok iyi biliyoruz.” dedi.

Teknolojiye Doğduk. Teknoloji Düşkünlüğümüz Doğal Bir Seleksiyon

Panelde konuşan Arda Kafalı henüz 13 yaşında olmasına rağmen “Bilişim Hayranlığı”üzerine çalışmalar yapıyor. Arda’ya göre Z kuşağının umursamaz olarak nitelendirilmesi çok yanlış: ” Düşünme ve harekete geçme şeklimiz farklı. Merak ettiğim ne varsa kitapları karıştırmak yerine internetten o bilgiye ulaşmayı daha pratik buluyorum. Teknolojiyi hayatımın her alanında kullanıyorum”.

Almanya’da eğitim alan 14 yaşındaki Beyza Günsur bu güne kadar birçok fen projesinde yer aldı. Günsur, “Çocuklar çok erken yaşlarda teknoloji konusunda bilinçlendirilmeli. Doğru araştırmanın nasıl yapılacağını öğrenmeli. Anasınıfında basit yazılım eğitimleri ile başlayabilecek bu sürecin devamında ilkokulda lego, robot dersleri ile devam edilebilir. Bu sayede teknoloji herkes için faydalı bir araç olacaktır” dedi.

Buğra Çoşkun ise 16 yaşında ve müzik, heykel, robotik, yazılım gibi birçok farklı dalla ilgili çalışmalar yürütüyor. Teknoloji düşkünlüğünün doğal bir seleksiyon sonucu oluştuğunu savunan Çoşkun, kendi yarattığımız teknolojiye uyum sağlamamız gerektiğini söylüyor. “Teknoloji beynimizi ve düşünme tarzımızı değiştiriyor gibi algılar oluşuyor ve negatif olarak değerlendiriliyor. Fakat değişiklik kötü bir şey değil. Gelişebilmek için değişmemiz gerekiyor.”

Klişe “Dahi Çocuk” Değiliz

Türkiye’deki ilk TSA (Technology Student Association)öğrenci birliğini İstanbul Lisesi’nde kuran, 2013 yılında Web Tasarım kategorisinde birincilik, kısa film kategorisinde ikincilik ve ‘Masaüstü Yayıncılık’ kategorisinde üçüncülük ödülü sahibi Mustafa Doğa Doğan, şimdilerde görme engelli öğrencilerin navigasyonunu kolaylaştıracak bir mobil uygulama üzerinde çalışıyor. Doğan, “Ders çalışıyorum, kitap da okuyorum, web sitelerimi geliştiriyorum, yarışmalara katılıyorum. Bunun yanı sıra tenis oynuyorum, kısa film de çekiyorum. Klişe dahi çocuk tanımlamalarından çok uzaktayım. Teknolojiyi ufkumu genişletmek ve kendime yeni çalışma alanları üretmek için kullanıyorum.”

Haberimizi ebeveyn okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Tolga Dinç ve Samet Zihir isimli iki genç araştırmacı 5G ve ötesindeki kablosuz iletişim teknolojileri alanında fonksiyonellik ve güç özellikleri ile ulaşılabilecek en yüksek performansa sahip devreleri geliştirdiler.

Tolga Dinç ve Samet Zihir’in geliştirdiği bu devreler, günümüzdeki en yüksek mobil iletişim standardı 4G/LTE'nin bir sonraki adımı olan 5G teknolojisinin çalışma frekansı olacağı tahmin edilen 60GHz'de çalışmakta. Bu yüksek frekans 5G standardı ile HD kalitesindeki videoları bir saniye içinde cep telefonumuza indirebileceğiz. Ayrıca bu teknoloji ile günümüzde kullanılan çok yüksek maliyete sahip sistemler çok daha ucuz ve yüksek performanslı sistemler ile değiştirilebilecek.

Sabancı Üniversitesi Elekronik Mühendisliği mezunu araştırmacılar üzerinde çalıştıkları projeleri ile Amerika’da bu alandaki dünyanın en prestijli bilimsel konferansları olan ve Mikrodalga ve Radyo Frekansı (RF) ve milimetrik dalga entegre devreler alanındaki gelişmelerin duyurulduğu (IEEE International Microwave Symposium (IMS) /IEEE Radio Frequency Integrated Circuits (RFIC)) Radyo Frekansı Entegre Devreler Sempozyum’larında üstün başarı ödüllerini de kazandılar.

5G Teknolojisinde Çığır Açan Çalışma

Benzer frekans ve alanda birçok araştırma yapılmakta ve her grup veya kuruluş elde ettiği en yüksek değerleri duyurmakta. Samet Zihir bu alanda ulaşılabilecek en fonksiyonellikte/yoğunlukta ve en yüksek güce sahip devreyi tasarladı. Bu çalışma ile silikon teknolojisiyle tasarlanabilecek sistem büyüklüğünün ve kompleksitesinin ulaşabileceği boyutlar tüm dünyaya gösterilmiş oldu.

Tolga Dinç ise dünyanın aynı frekansta aynı anda veri alıp gönderebilen ilk çipini tasarladı. Kablosuz iletişim ders kitapları aynı anda aynı frekansta veri göndermenin imkansız olduğunu yazar. Son bir kaç yıldaki araştırmalar her ne kadar bunun mümkün olduğunu gösterse de şu ana kadar bunu başarabilen bir çip 3G/4G/LTE frekanslarında bile tasarlanamamıştı.

Şu anda Columbia University’de doktorasına devam eden Tolga Dinç ve University of California-San Diego’da doktorasına devam eden Samet Zihir, lisans ve yüksek lisans eğitimlerinde Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Yaşar Gürbüz’ün kurucusu olduğu Mikroelektronik Grubu’nda da araştırma çalışmalarını yürütmüşler.

Genç Araştırmacılar Tolga Dinç ve Samet Zihir anlatıyor:

Sabancı Üniversitesi Elekronik Mühendisliği mezunu Tolga Dinç:

"2020 yılına kadar 5G teknolojisinde kablosuz teknoloji kapasitesi ihtiyacı 1000 katına çıkacak. Son yıllardaki verilere göre özellikle multimedia uygumalarının akıllı telefonlarda ve tabletlerde yaygın kullanımı dolayısıyla kablosuz veri trafiği ve kapasiteye olan ihtiyaç her yıl 2 katına çıkmakta. Bu 2010 yılından 2020 yılına kadar, yani 4G teknolojisinden gelecek olan 5G teknolojisine kadar, kablosuz teknoloji kapasitesine olan ihtiyacın 1000 katına çıkması demek. Ayrıca daha hızlı erişime olan istek 2020'de de bitmeyecek ve her geçen yıl katlanarak devam edecek. Telekomünikasyon sektörü için bu çözülmesi gereken çok büyük bir sorun ki bunlar “grand challenge” ya da “1000 X challenge” diye isimlendiriliyor. Kapasiteyi arttırmak için hali hazırda kullanılan teknikler doygunluk noktasına ulaştığı için wireless iletişim sektöründe devrim olarak niteleyebileceğimiz yeni yöntemlerin geliştirilrmesi gerekiyor. Wireless iletişim sektöründeki bu büyük soruna çözüm olabilecek, alışılmışın dışında teknikler ve sistemler geliştirmek için çalışıyoruz."

Sabancı Üniversitesi Elekronik Mühendisliği mezunu Samet Zihir:

"Projemiz 3-4 yıl içerisinde milyonlarca insanın cebinde ve evinde kullanacağı teknolojilere katkı sağlayacak. İnsanoğlunun daha hızlı iletişime olan isteği hiç bitmiyor ve bitmeyecek. Projemizin asıl hedef bir sonraki jenerasyon cep telefonu ve baz istasyonları için kullanılması olacak. 3-4 yıl içerisinde projemizin milyonlarca insanın cebinde ve evinde kullanacağı teknolojiye bir katkısı olmasını bekliyoruz. Ayrıca devreleri tasarlarken geliştirdiğimiz tekniklerin otomotiv ve savunma sektörüne de katkısı olacağını söyleyebiliriz. Ödüllerden sonra çok güzel geri dönüşler aldık. Bir çok mobil iletişim şirketi bizimle işbirliği fırsatları için iletişime geçti."

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Dünyanın dört bir yanındaki parlak beyinleri dünyayı değiştirecek fikirlerini paylaşmaya davet eden Google Bilim Fuarı 2015’te aylar süren titiz değerlendirmelerin ardından bu yılın 90 bölgesel finalisti belli oldu. Bu yılın bölgesel finalist olarak seçilen projeleri arasında Türkiye’den de beş finalist proje yer alıyor.

Bölgesel finale kalan 90 genç bilim insanı21 Eylül’de Mountain View Kaliforniya’da düzenlenecek ödül törenine katılacak 20 Global Finalist arasında yer almak için yarışacak.

Bundan beş ay önce dünya genelinde yaşları 13-18 yaşları arasında olan öğrencilerden tutkularını yansıtacak, belki başarısız olacak ama belki de dünyayı değiştirebilecek bir fikri hayata geçirmeleri ve bu fikirleri Google Bilim Fuarı kapsamında paylaşmaları istendi.

Bu süreçte dünya genelinde var olan sorunlara çözüm bulma çabasıyla; kalp hastalıklarının erken teşhisinden otomatik toprak nemlendirme sistemine kadar uzanan binlerce proje ile dünyanın her yerinden başvurular alındı.

Aylar süren titiz değerlendirmelerin ardından bu yılın 90 bölgesel finalisti belli oldu. Finale kalan bu projeler bilimsel ruh, yaratıcılık ve küresel yaklaşımlarıyla diğerleri arasından sıyrılmayı başardı.

Bu yılın bölgesel finalist olarak seçilen projeleri arasında Türkiye’den de beş finalist proje yer alıyor:

• TED Ankara Koleji - Sema Akkurt- 'Kaçınılamaz Atıkların Doğal Antianjiojenik’lere Dönüştürülmesi
• TED Ankara Koleji Vakfı Özel Lisesi - Cem Buğra Kabaoğlu- 'Yaraları İyileştiren Sprey' - Yaraların İyileştirilmesinde Mezenkimal Kök Hücre ve Epitel Doku Hücrelerinin Kullanımı
• TED Antalya koleji - Gaye Satılmış, Alper Yılmaz- Elektrospinning Yöntemi İle Üretilen Nanomanyetit Katkılı Nanolif İle Elektromanyetik Dalgalardan Korunma Kalkanı
• Özel Ege Lisesi - Berker Alpöz, Mustafa Emin Tos- Görme Engelliler İçin Tasarlanmış Pasif RFID Tabanlı Akıllı Sinyalizasyon ve Navigasyon Sistemi
• Özyeğin Üniversitesi - Metehan Emlik - Küresel Olmayan Astronomik Cisimler İçin İniş Sistemi Tasarımı Projesi

Ödüller arasında Scientific American ve Google’dan 100 bin dolarlık burs ve sınıf yardımı, Galapagos Adaları’na National Geographic Gezisi, Danimarka’daki merkezinde LEGO tasarımcılarını ziyaret etme fırsatı ve Virgin Galactic’in Mojave Havacılık ve Uzay merkezindeki yeni uzay gemisi turu yer alıyor. Bu yıl ayrıca İlham veren Eğitimci Ödülü’nün yanı sıra çevre veya sağlık sorunlarına yönelik bir proje için Toplumsal Etki Ödülü de verilecek.

Unutmayın, Bölgesel finale kalan 90 genç bilim insanı21 Eylül’de Mountain View Kaliforniya’da düzenlenecek ödül törenine katılacak 20 Global Finalist arasında yer almak için yarışacak.

Google Bilim Fuarı 2015 hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.googlesciencefair.com/tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

TİSK’in OECD ve TÜİK verileri ile yaptığı analize göre, 6 milyon genç“boşta geziyor”, üstelik bunların 4,7 milyonu iş de aramıyor. Sorunun temel nedeni, genç kadınların yüzde 45’inin hem eğitim hem de istihdam dışı kalması.

TİSK’in analizi, eğitim ve çalışma hayatından uzak 3,5 milyon genç kadının durumunun yeni hükümetin işveren kesimiyle birlikte ele alması gereken konuların başında geldiğini ortaya koydu.

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) ulusal ve uluslararası verileri yorumlayarak yaptığı analiz, genç işsizlerle ilgili durumu ortaya çıkardı. Türkiye’de 15-29 yaş grubu gençlerin yaklaşık 3’te 1’i eğitimde veya çalışma hayatında değil, üstelik 6 milyon “boşta gezer” gençten 4,7 milyonu iş de aramıyor. Sorunun temel nedeni genç kadınların yüzde 45’inin hem eğitim hem de istihdam dışı kalması.

TİSK’in, OECD’nin yayınladığı “2015 Becerilerin Görünümü” başlıklı raporu ve TÜİK’in 2014 Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçlarını veri alarak yaptığı değerlendirme, Türkiye’nin genç işsizler açısından önemli bir yönünü daha açığa çıkardı. “Boşta gezer” gençlerin çağ nüfusuna oranının yüksekliği açısından OECD birincisi olan Türkiye’de bir okula devam etmeyen veya bir işte çalışmayan gençlerin yüzde 80’i iş de aramıyor. Türkiye, yüzde 80’lik bu pasif oranıyla, OECD’ye üye 33 ülke içerisinde Kore ve Meksika’dan sonra 3’üncü sırada geliyor.(Tablo1). Eğitimden ve istihdamdan uzak genç kitlesinin kalan yüzde 20’si ise OECD tarafından tamamen pasif kabul edilmiyor; bu kesim iş arıyor, ancak bulamıyor.

Genç Kadınlar Eğitimde de İstihdamda da Yok

OECD verileri, Türkiye’deki “ne öğrenim gören, ne de çalışan gençler” sorununun aslında genç kadınların durumundan kaynaklandığına işaret ediyor. Türkiye’de genç kadınların yüzde 45,2’si hem eğitim hem de istihdam dışı kalırken, bu oran genç erkeklerde yüzde 17,6. Söz konusu oran, genç erkekler açısından yüzde 13,3 olan OECD ortalamasına yakın; buna karşılık genç kadınlarda yüzde 17,7 olan OECD ortalamasının neredeyse üç katı. Eğitimde olmayan ve çalışmayan genç kadınlara ait bu oranla Türkiye açık ara OECD birincisi oldu. (Tablo 2).

“Boşta Gezen” 4.7 Milyon Genç İş de Aramıyor

TİSK’in 2013 yılı verilerini baz alarak yaptığı analize göre, Türkiye’de öğrenim görmeyen ve çalışmayan 5 milyon 936 bin gençten, 4 milyon 221 binini genç kadınlar, 1 milyon 715 binini genç erkekler oluşturuyor. Bu gençlerden 1 milyon 197 bini iş ararken, 4 milyon 739 bin genç iş de aramıyor.

TİSK’in değerlendirmesinde ayrıca şu tespitlerde bulunuldu:

• Gençlerin NEET (boşta gezerlik/atalet) oranı, ülkemizde yıllar içerisinde azalmakta, ancak genç sayısı da nüfus artışı ile birlikte artmakta. Dolayısıyla belirtilen rakamların bugün de büyük ölçüde geçerliliğini koruduğu düşünülmekte.
• ‘Boşta gezer gençlik’ sorununun genç kadınlarda yoğunlaştığı görülmekte.
• Pasif oranının yüzde 80 olduğu varsayımıyla, en az 3 milyon 500 bin genç kadının eğitimden ve çalışma hayatından uzak olduğu, ekonomik ve sosyal dışlanmaya maruz kaldığı anlaşılmakta. Bu önemli nüfus kitlesinin ekonomiye kazandırılması, işbaşına gelecek yeni hükümetin işveren kesimiyle birlikte ele alması gereken başlıca konulardan biri.

TİSK’in OECD ve TÜİK verileri ile yaptığı analiz hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.tisk.org.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Finansbank’ın, ilk işlerini kurma hayallerini gerçekleştirmek isteyen girişimci adaylarına finansman ve bilgi desteği sunmak için düzenlediği “Geleceğin Patronları” yarışmasının üçüncüsü için başvurular başladı.

Finansbank, geleceğin patronu olmak isteyen girişimcileri, yatırımcılarla buluşturmak üzere 16 Ağustos’a kadar projeleriyle beraber www.geleceginpatronlari.com adresinden başvuru yapmaya çağırıyor. Yarışma, Türkiye’nin her yerinden, iş fikrine ilişkin somut adım atmış ve işini büyütmek isteyen üniversite ve yüksekokul mezunlarına açık.

İstihdam ve katma değer yaratma potansiyeli olan orijinal projelerin hayata geçmesini sağlama hedefiyle Geleceğin Patronları Yarışması’nı düzenlediklerini belirten Finansbank KOBİ ve Tarım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Metin Karabiber,“Sağlıklı bir girişimcilik ekosisteminin kurulması, sürdürülebilir ekonomilerde kritik role sahip. Bu sebeple Türkiye’nin Finansçısı olarak yenilikçi iş fikri ile kendi işinin patronu olarak ekonomiye değer katmak isteyen yeni girişimcileri önemsiyor, Geleceğin Patronları Yarışması’nı düzenliyoruz.” dedi.

Projeler Melek Yatırımcılarla Buluşacak

Bu sene European Fund For Southeast Europe (EFSE) katkısı ile gerçekleştirilecek yarışmada ön elemeden geçen 50 projenin sahibi Koç Üniversitesi Kuluçka Merkezi tarafından verilecek olan “İş Modeli Eğitimi”ne katılmaya hak kazanacak. Bu projeler arasında yapılacak elemeden geçen ilk 20 girişimci ise yine Koç Üniversitesi tarafından verilecek “Geleceğin Patronları Akademisi Eğitimi”ne ücretsiz katılabilecek.

Projeler, Akademi eğitimi sonrasında yeniden değerlendirilecek ve en başarılı 10 proje 11 Kasım’da Finansbank Kristal Kule’de düzenlenecek finalde melek yatırımcıların da aralarında bulunduğu jüri karşısında yarışacak.

Finansbank, 1’inciye50 bin liralık sermaye desteğiödülü verirken finale kalan ilk 10 projeye de sıfır faizli, ödeme ertelemeli 50 bin TL’lik finans desteği sunacak.

Unutmayın, “Geleceğin Patronları” yarışmasının  başvuruları 16 Ağustos 2015 tarihine kadar devam ediyor.

“Geleceğin Patronları” yarışması hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.geleceginpatronlari.com web adresini ziyaret edebilirsniz.

Haberimizi geleceğin patronu olmak isteyen girişimci adayı tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

SAP, global kurumsal sosyal sorumluluk vizyonuyla Türkiye’de fark yaratmak üzere Ashoka Vakfı ile birlikte hayata geçirdiği genç sosyal girişimciler için destek programı‘Hızlan FarkYarat’ın kazananlarını duyurdu.

Toplum için katma değer üretmeyi amaçlayan ve girişimciliğe destek vererek sivil toplum kuruluşları ile sosyal projeler geliştiren SAP, Ashoka Vakfı işbirliğiyle genç sosyal girişimcilik ekosistemini büyütmeye odaklanan “Hızlan FarkYarat” programının kazananlarını duyurdu.

Türkiye’deki dezavantajlı gençlerin daha iyi eğitim almaları, kariyer gelişimleri için gerekli donanıma sahip olmaları, toplumla etkin bir bütünleşme sağlayabilmeleri ve bakış açılarını genişletmeleri hedefiyle gerçekleştirilen program kapsamında girişimlerinde teknolojiyi ana unsur olarak kullanan ya da kullanma potansiyeline sahip 5 proje seçildi.

"Askıda Ne Var" projesiyle Oğuzhan Canım; "Yazılım Kulübü" projesiyle Tugay Tuna; "YAŞÖM" projesiyle Meryem Aydın ve Nefise Dindar; "SineMASAL" projesiyle Enes Kaya; "Güneşin Çocuklarına Yardım Kulübü" projesiyle Muhammet Erkam Avcı programın kazananları olarak açıklandı. Projeleriyle ödüle layık görülen 6 genç sosyal girişimciye, SAP ve Ashoka tarafından mentorluk ve eğitim imkânları sunulacak, ayrıca projenin topluma nasıl fayda sağladığını ölçen bir raporlama imkânı sağlanacak.

SAP Türkiye Genel Müdürü Zeynep Keskin konuyla ilgili, “SAP Türkiye olarak yaşadığımız dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeyi hedefliyor; yeni nesle daha iyi bir gelecek sunmayı önceliğimiz olarak görüyoruz. En büyük amacımız Türkiye’de daha az imkâna sahip gençlere iş dünyasında ve sosyal hayatta farklı olanaklar sunabilmek. Teknolojinin imkânlarıyla sosyal girişimcilik projelerine destek vermek için Ashoka Vakfı ile hayata geçirdiğimiz ‘Hızlan FarkYarat’ projemizin kazananlarını duyurmaktan ve onları destekleyecek olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” diye konuştu.

Ashoka Avrupa – Türkiye Ülke Temsilcisi Matthias Scheffelmeier, SAP’nin desteğiyle yürüttükleri program hakkında şunları söyledi: “SAP ile Hızlan FarkYarat programını başlatmak bizim için büyük bir mutluluk. Genç fark yaratanlara bir yıl boyunca burs ve farklı eğitimler vereceğiz. Bu yıl seçtiğimiz altı genç sosyal girişimci bütün Türkiye'de on binden fazla çocuğun ve gencin hayatını iyileştiriyor. Hep beraber gerçekten fark yaratabiliriz.”

Hızlan FarkYarat Programı'nın Kazanan Projeleri

Oğuzhan Canım (29) İstanbul | Askıda Ne Var, Kurucu

Türkiye'nin ekonomik değişkenleri göz önüne alındığında bir üniversite öğrencisinin ailesinin yaşadığı şehirden farklı bir şehirde yaşaması ailelerin üzerinde çok büyük bir maddi yük yaratıyor. Bu durumda üniversite öğrencileri zaruri giderlerinin haricinde tiyatro, sinema, kurs, konser vs. gibi etkinliklere katılmak için bütçe ayıramıyorlar. Üniversite öğrencilerine yemek, kıyafet, tiyatro bileti, sinema bileti ve konser bileti gibi ürün ve hizmetleri ücretsiz sunanAskıda Ne Var, sponsorlarının da desteğiyle ayda 1000'den fazla etkinlik bileti, 20 bin TL değerinde yemek sağlıyor.

Tugay Tuna (18) Edirne | Yazılım Kulübü, Kurucu

Yazılım Kulübü, yazılım geliştirmeyi öğrenmek isteyen lise öğrencilerine sunulan ücretsiz bir eğitim kaynağı olarak ön plana çıkıyor. Hâlihazırda dokuz farklı okulda 200’ün üzerinde öğrencisi olan Yazılım Kulübü, bu yıl verilen eğitimler sonucunda 250 adet mobil uygulama geliştirildi.

Meryem Aydın (22) - Nefise Dindar (22)| YAŞÖM (Yaşayarak Öğrenme Merkezi), Genel Koordinatör

YAŞÖM, gençler arasındaki fırsat eşitsizliğini, 3F hareketinden yola çıkarak (Fark et- Fark Ettir-Fark Yarat), yaşayarak öğrenme yöntemleri ve akran eğitim modelleri ile çözmek için çalışıyor. YAŞÖM kendi akranlarına fırsatlardan haberdar olabildikleri, kendi tespit ettikleri ihtiyaçlarını başka gençlerden öğrenebildikleri, yeteneklerini paylaşabildikleri ve toplum için fikirlerini hayata geçirebildikleri bir gençlik platformu sunmayı hedefliyor. YAŞÖM’de gerçekleştirilen tüm faaliyetler yine gençler tarafından koordine ediliyor ve gençler kendi istek ve ihtiyaçları doğrultusunda aktiviteler geliştirebiliyor. 2011’de kurulan YAŞÖM bugüne kadar gerçekleştirdiği faaliyetlerde 2300’e yakın katılımcıya doğrudan ulaştı.

Enes Kaya (28) İstanbul | SineMASAL, Kurucu

SineMASAL, kırsalda yaşayan çocukları sinema başta olmak üzere sanatın tüm renkleri ile tanıştıran bir sosyal girişim projesidir. "Bir Çocuk Değişirse Dünya Değişir" sözüne yürekten inanan SineMASAL ekibi, kırsalda yaşayan çocukları sinema başta olmak üzere sanatın tüm renkleri ile buluşturuyor. Proje kapsamında, sabahın ilk ışıklarıyla köylere giriş yapılarak, onlara yaşayacakları masalsı günün müjdesi veriliyor ve gün boyu kukla yapımından yüz boyamaya kadar birçok eğlenceli aktivite gerçekleştiriliyor. Havanın kararması ile, festivale gönüllü olarak katılan performans sanatçılarının flamenko, jonglör, pandomim, sihirbaz ve kukla gösterileri gerçekleştiriliyor. Gecenin kapanışı ise açık havada, herkesi farklı hayallere sürükleyen filmlerle yapılıyor. SineMASAL Türkiye’den ve Avrupa’nın altı ülkesinden 195 gönüllü ile 2013 Güneydoğu Anadolu ve 2014 Karadeniz etaplarında toplam 17 bin çocuğa ulaştı.

Muhammet Erkam Avcı (26) İstanbul | Güneşin Çocuklarına Yardım Kulübü, Kurucu

Güneşin Çocuklarına Yardım Kulübü, köyde yaşayan ailelere ve öğrencilere “üniversite” kavramını anlatan ve velilerin üniversite algısını değiştirmeyi hedefleyen bir proje olarak ön plana çıkıyor. Kulüp, köy çocuklarına isterlerse her şeyi başarabileceklerini, velilere ise çocuklarına inanmakla ve onları sevmekle daha güzel bir geleceğin yaşanacağını ve köy öğretmenlerine yaptıkları fedakârlıkları hatırlatmayı amaçlıyor. Kulüp bugüne kadar 700’e yakın üniversite öğrencisini köylere götürerek 84 ilde köy okulu ve yatılı bölge okulunda projeler gerçekleştirdi. Toplamda 30.000 öğrenci veli ve öğretmene ulaşılarak, birebir etkileşim gerçekleştirildi.

Hızlan FarkYarat Destek Programı hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz turkey.ashoka.org/hızlan-farkyarat web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık,Twitter ve Facebook'a rakip olarak da gösterilen, Türk bilişimciler tarafından kurulan yerli sosyal ağFreelyshout'a üye oldu.

Bakanlığın faaliyetlerinin tanıtımı için sosyal medyayı önemseyen Işık, bu alanı aktif kullanıyor. Şahsi internet sitesi olan Bakan Işık, ayrıca Twitter, Facebook gibi sosyal ağlarda da paylaşımlarda bulunuyor. Fikri Işık, son olarak da Türk bilişimciler tarafından kurulan yerli sosyal ağFreelyshout'a üye oldu. Ayrıca, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da kurumsal olarak Freelyshout'ta yerini aldı.

Yerli üretimin ve bilişimin önemini vurgulayan Işık, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Yerli üretime her alanda destek veriyoruz. Freelyshout'ı kuran gençlerimizi tebrik ediyorum. Bu tür uygulamaların artmasını bekliyoruz. Bakanlık olarak da bilişim alanında çalışan vatandaşlarımızı bir çok alanda destekliyoruz. Özellikle gençlerimizin bu desteklerden yararlanarak, önemli işlere imza atmalarını istiyoruz." diye konuştu.

Yerli sosyal medya platformu Freelyshout.com’a, Bakan Fikri Işık hareketi geldi. Geçen hafta bu platforma üye olarak destek veren Işık sayesinde ağın üye sayısı 40 binden fazla arttı

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın üye olarak destek verdiği yerli sosyal ağ Freelyshout’ta üye patlaması yaşanıyor. Yasin Ersoy ve Ertan Aktaş isimli iki genç Türk girişimci tarafından kurulan sosyal ağ, bakanın desteğinden sonra iki günde 40 bin yeni üye kazandı. Bilgisayar alanında eğitim görmemelerine karşın bu alanda kendilerini geliştiren İzmitli Aktaş ve Ersoy’un projesi olan sosyal ağın, çeşitli ülkelerden 400 bin kullanıcısı bulunuyor.

Ertan Aktaş, 2013 yılında yayına girdiklerini belirterek,“Freelyshout, tüm sınırları ortadan kaldırıp daha güvenli ve özgür bir internet anlayışı sağlamak amacıyla oluşturulan bir platform. Türkçe anlamı ‘Özgürce Haykır’ olan sosyal ağ, isminden yola çıkarak tüm özelliklerini buna göre geliştirdi” dedi.

Freelyshout’da karakter sınırı yok. İletilere‘haykırma’ deniyor. Sosyal ağa metin mesajı, çizim, fotoğraf ya da maille ileti girilebiliyor. Kullanıcılar ana sayfa görünümünü istediği zaman değiştirip, ruh halini belirtirken istediği bir mesajı yazabiliyor.

Yerli Girişime Destek

Bakan Fikri Işık’ın bakanlığı yanında Kocaeli milletvekili olduğunu anımsatan Aktaş,“Gebze ilçesinde böyle bir girişimde bulunmamızın kendisi için önem taşıdığına inanıyoruz. Daha önce bakanlık girişimimizden haberdar olup bizi sunum yapmak üzere Ankara’ya çağırmıştı. Sunumu yaptık ancak maddi destek alamadık. Maddi destek veremedikleri için manevi destek olmak istediler. Bu yüzden bizi ve girişimimizi desteklediklerini düşünüyoruz. Yerli girişimleri her zaman destekliyorlar” diye konuştu.

Fikri Işık ve bakanlığın resmi olarak sosyal ağlarında hesap açmasının kendilerini gururlandırdığını vurgulayan Ertan Aktaş, şunları söyledi:“Projemize olan ilgi ve kullanımın her geçen gün artması nedeniyle sunucumuz da yetersiz kalıyordu. Yeni sunuculara geçmeyi planladığımız ırada bakanımızın hesap oluşturması yoğunluğumuzu artırdı. Yeni üye sayısı yanında kullanım, giriş ve aktif üye sayımız arttı. 360 bin olan kullanıcı sayımız 40 bin artarak 400 bine çıktı. Bakanımızın ve bakanlığın hesaplarında bulunan takipçiler her dakika artıyor.”

 Ünlü Üyeleri de Bulunuyor

‘ÖzgürceHaykır’ sosyal medya platformu, şu anda sadece internet üzerinden faaliyet gösterebiliyor. Ertan Aktaş, finansman bulmaları durumunda bütün platformlar için mobil uygulama da geliştireceklerini belirtti. Aktaş, küresel bir site olmak istediklerini, belli bir hedef kitlelerinin olmadığını ‘özgürce haykırmak’ isteyen herkesi hedeflediklerini kaydetti. Freelyshout.com’u bakan Fikri Işık dışında başka ünlüler de kullanıyor. Sanat dünyasından Okan Bayülgen, Demet Akalın, Ezgi Asaroğlu gibi isimler bunlar arasında.

Sosyal Sorumluluk Projesi

Aktaş, Freelyshout’un yaklaşık iki yıllık yayın hayatında birçok özelliği bünyesinde barındırdığını belirterek, bunlardan en önemlisinin sosyal sorumluluk projesi olduğunu kaydetti. Bu proje ile yardıma ihtiyaç duyan insanlar, doğal afetler, deprem, kan arama gibi konularda birbiriyle iletişime geçebiliyor.

İlkokulu Bitirdi Yazılımda İlerledi

Yerli sosyal ağın kurucusu Ertan Aktaş 30, Yasin Ersoy ise 26 yaşında. Sitenin yazılımını Ersoy, tasarımını ise Aktaş sıfırdan gerçekleştirdi. Aktaş, 1996 yılında bilgisayarla tanışarak 1997 yılında bilgisayar sertifikasını aldı. İlk web sitesini de bu yıl yaptı.

Grafik ve tasarım alanında kendini geliştirdi. Pek çok kursa devam etti. Daha sonra kendini E-ticaret alanında geliştirerek iki yıl boyunca bir firmanın e-ticaret yöneticiliğini de yaptı. İş hayatına web geliştirme alanında devam ediyor.

Yasin Ersoy ise, ilkokul mezunu. Yazılımı kendi olanaklarıyla öğrenerek bu alanda kendini geliştirdi. Freelyshout’un yazılımını baştan sonra kendisi yaptı.

Ertan Aktaş, sosyal ağın kendilerinin hayatının odağında yer aldığını belirterek, ekiplerinin 5 kişiden oluştuğunu söyledi. Sitenin yeni tasarımı üzerinde de çalışıyorlar.

"Freelyshout.com" hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz buradaki haberimizi okuyabilir veya www.freelyshout.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Derleme haberimizi sosyal medya hesaplarını aktif bir şekilde kullanan okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gençlik Meclisi 5.Dönem yeni vizyon ve misyonu ile yenilikçi projeleri ortaya koymaya devam ediyor. İBB Gençlik Meclisiİstanbul genelinde 07-12 yaş grubuçocuklara yönelik hayata geçirdiği "Codeİstanbul" projesi İstanbullu çocuklara kod eğitimi vererek kod yazmayı öğretecek.

2004 yılında İBB Başkanı Dr.Kadir Topbaş'ın talimatları ile kurulanGençlik Meclisi 2015 yılının ilk 6 ayında 394.000 gence ulaştı.

İBB Gençlik Meclisiİstanbul genelinde 07-12 yaş grubuçocuklara yönelik hayata geçirdiği "Codeİstanbul" projesi İstanbullu çocuklara kod eğitimi vererek kod yazmayı öğretecek.

İBB Gençlik Meclisi üyesi gönüllü eğitmenler tarafından okullarda ve İBB’ye ait olan BELNET merkezlerinde ücretsiz olarak verilecek olan eğitimler 35 saat sürecek. Çocuklara verilecek olan eğitimlerde Bilişim Sistemlerine giriş, temel programlama dilleri gibi konularda eğitimler verilecek. Aynı zamanda eğitim alan çocuklar İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait çeşitli teknoloji merkezlerini gezerek aldıkları eğitimi ilerlettikleri takdirde neler yapılabileceğini uygulamalı olarak görecekler.

"Codeİstanbul" Projesi kapsamında eğitim alan ve kod yazmaya ileri derece ilgi duyan çocuklar ise kampa alınacak ve ileri düzey eğitimler verilerek farklı yetkinlikler kazandırılacak.

İBB Gençlik Meclisi Başkanı Samed Ağırbaş yaptığı açıklamada; "İBB Gençlik Meclisi olarak İBB Başkanımız Dr.Kadir Topbaş beyin çizdiği vizyon doğrultusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz. İBB Gençlik Meclisi dünyada değişen trendleri yakından takip ediyor ve yeni gelişmeleri kendi kültürümüz ile harmanlayarak ortaya yeni modeller ile inovatif yaklaşımlar ortaya koyuyoruz. Bu proje ile  hedefimiz İstanbul genelinde yaşayan 20.000 çocuğa temel kod yazma eğitimi vermek." dedi. Aynı zamanda İBB Gençlik Meclisi 2015 yılının ilk 6 ayında 394.000 gence temas ederek İstanbul genelinde büyük bir farkındalık oluşturdu. Bu proje ile İBB Gençlik Meclisi İstanbul'u gelecekte bir genç bilişimciler şehri yapmayı hedefliyor.

İBB Gençlik Meclisi tarafından yapılacak proje kapsamında 10-15 yaş arasındaki otizmli çocuklar ve engelli çocuklarda"Codeİstanbul" Projesi dahilinde eğitim alacak.

"Codeİstanbul" Projesi kapsamında eğitim almak isteyen çocuklar 10-29 Eylül arasında İBB Gençlik Meclisi'nin web sayfası üzerinden başvuru yapabilir.

"Codeİstanbul" Projesi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.ibbgenclikmeclisi.com web adresini ziyaret edebilir, Başvuru işlemlerinizi ise buradan gerçekleştirebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

KOSGEB, Hazine Müsteşarlığı, Türk Sınai Kalkınma Bankası(TSKB) ve Avrupa Yatırım Fonu tarafından yenilikçi, teknoloji odaklı ve hızlı büyüme potansiyeline sahip firmaları desteklemek amacıyla kurulacak “Türk Büyüme ve İnovasyon Fonu” na yönelik bilgilendirme toplantısı 16 Ekim Cuma günü Ankara’da yapıldı.

İstanbul Risk Sermayesi Girişimi’nin (İVCİ) devamı niteliğinde olan Türk Büyüme ve İnovasyon Fonu, Türkiye’nin yeni nesil fonların fonu olma özelliğini taşıyor. Güçlü bir inovasyon odağına sahip olacağı düşünülen Türk Büyüme ve İnovasyon Fonu’nun danışmanlığını Avrupa Yatırım Fonu(EIF) yapacak.

Fon’a, KOSGEB60 Milyon Euro, Hazine60 Milyon Euro, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası20 Milyon Euro ve Avrupa Yatırım Fonu da 60 Milyon Euro ile sponsor oldu. Kuruluş sürecine ilişkin ilk imzaların atıldığı Fon ilk etapta 200 Milyon Euro destek sağlayacak.

KOSGEB Başkanı Recep Biçer büyüme ve İnovasyon potansiyeline sahip, ancak yeterli finansmanı temin etmede sıkıntı yaşayan KOBİ’ler için finansmana erişim mekanizmalarını geliştirmenin KOSGEB gündeminde her zaman öncelikli bir yere sahip olduğunu ifade etti.“Projeyi bu aşamaya getirmek bir süre aldı. Bu süre zarfında sponsorlar arasındaki ortaklık daha da güçlendi. Şimdi hep birlikte girişimcilerin ve KOBİ’lerin girişim sermayesi aracılığıyla finansmana ve danışmanlığına erişimi için düğmeye basmaya hazırız.” dedi.

Recep Biçer, başlangıç büyüklüğü 200 Milyon Euro olarak planlanan Fon’un, hızlı büyüme potansiyeline sahip iş fikri ve erken aşamadaki işletmelere bir finansman seçeneği oluşturacağını belirterek,“İstanbul Risk Sermayesi Girişimi (İVCİ) taahhüt ettiği 160 Milyon Euro ile 1,5 Milyar Euro lük kaldıraç işlevi gerçekleşti.” dedi.

Bu girişimin, hem işletmelerin hem de Türkiye için temel bir zorluk olan büyüme ve inovasyona odaklanacağını söyleyen Biçer, girişimin finansal yatırım misyonunun yanı sıra, 2020 yılında İstanbul’un risk sermayesi açısından bölgenin merkezi olmasını hedeflediğini belirtti.

“Türk Büyüme ve İnovasyon Fonu” hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.kosgeb.gov.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Mutfak sektöründe başlatılan “Endüstriyel Tasarımda Toplam Kalite ve İnovasyon” (ETKİ) projesi ilk meyvelerini verdi.İstanbul Kalkınma Ajansı’nın“2014 Yılı Yenilikçi İstanbul Mali Destek Programı”çerçevesinde başlatılan proje ile 17 yeni mezun tasarımcı, 17 firma ile eşleşerek ilginç tasarımları gün yüzüne çıkardılar.

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller ihracatçıları Birliği (İDDMİB) ve İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri ihracatçıları Birliği (İKMİB) tarafından yürütülen proje kapsamında genç tasarımcıların fikirleri sanayici ile buluşturuldu. Profesyonel tasarımcıların da desteğiyle olgunlaşan fikirler, prototip haline getirildi. Projenin kapanış toplantısında konuşan İDDMİB ve TİM Başkan Vekili Tahsin Öztiryaki, 17 projenin yüzde 80’nin üretileceğine inandığını söyledi.

Tüm sektörlerde yıllardır tasarım yarışmaları düzenlendiğini fakat tasarımları sanayici ile buluşturma sürecinin her zaman sıkıntılı olduğuna dikkat çekenÖztiryaki, “ETKİ projesi ile bu sıkıntıyı ortadan kaldırdık. Tasarımcı ve sanayici işin başında buluştu ve birlikte çalıştılar. Ortaya çıkan ürünler İMMİB Hızlı Prototipleme Merkezi’nde yapılan detaylı çalışma ile prototip hale getirildi. Bundan sonraki aşama bu tasarımların üretilmesi ve ihraç edilmesi. Bunu başardığımız zaman 500 milyar dolarlık ihracat hedefine katma değerli ürünler ile daha kolay ulaşabileceğiz” diye konuştu.

Öztiryaki, ortaya çıkarılan prototiplerin 2016 yılında Almanya Frunkfurt’ta düzenlenecek olan ve dünyanın mutfak sektöründe en önemli fuarı olan Ambiente’de sergileneceğini bildirdi. Toplantının ardından, mutfak sektöründe kullanılabilecek tasarımları üreten gençler ile destek veren firmalara birer plaket verildi.

“Endüstriyel Tasarımda Toplam Kalite ve İnovasyon” hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.tasarimdaetki.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

OMO, Algida, Lipton, Dove gibi markaların üreticisi Unilever, genç girişimcileri sürdürülebilirlikle ilgili sorunlara çözümler bulmaya çağırdığı ‘Unilever Sürdürülebilir Yaşam Genç Girişimciler Ödülü’nü düzenliyor.

Yarışma, Birleşmiş Milletler’in 193 ülke ile birlikte imzaladığı “Küresel Hedefler”e odaklanıyor. Genç girişimciler, 17 global hedeften Unilever’in desteklediği 8 global hedef ile ilgili projeleriyle yarışacaklar. 18 Kasım’a kadar devam edecek olan yarışmada, 7 finaliste toplamda 200.000 Euro’yu aşan finansman desteği ve özel danışmanlık hizmeti verilecek.

Aynı zamanda, 7 finalist arasından en başarılı projeye sahip genç girişimci belirlenerek ‘Galler Prensliği Sürdürülebilir Yaşam Genç Girişimci Ödülü’nün sahibi olacak.

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen ‘Unilever Sürdürülebilir Yaşam Genç Girişimciler Ödülü’ 35 yaş ve altı genç girişimcilerin katılımıyla 18 Kasım’a kadar devam edecek. Yarışma Birleşmiş Milletler’in yoksulluğu sona erdirme, eşitsizlikleri yok etme ve iklim değişikliği ile mücadele etme amacıyla 25 Eylül tarihinde 193 ülke ile birlikte imzaladığı Global Hedefler’e odaklanıyor. Genç girişimciler, 17 global hedefin Unilever tarafından desteklenen 8 hedefi ile ilgili fikirleri ve projeleriyle yarışmaya katılabiliyorlar

Bu hedefler kapsamında genç girişimciler;

• Yoksulluğu ve açlığı sonlandırma,
• Cinsiyet eşitliği,
• Temiz su ve sağlık koşullarını iyileştirme,
• Ulaşılabilir ve temiz enerji,
• İyi koşullarda çalışma ve ekonomik büyüme,
• Sorumlu tüketim ve üretim,
• İklim değişikliklerinin etkileriyle mücadele etme

ile ilgili fikirleriyle yarışacaklar.

Kazanana 200.000 Euro Finansman ve Rehberlik Desteği

Cambridge Üniversitesi Sürdürülebilir Liderlik Enstitüsü ortaklığında ve Ashoka işbirliğiyle gerçekleştirilen ‘Unilever Sürdürülebilir Yaşam Genç Girişimciler Ödülü’nde, finale kalmaya hak kazanan 7 proje 2016 Mart ayında kamuoyuna duyurulacak. 7 finaliste toplamda 200.000 Euro’yu aşan finansman desteği ve özel rehberlik hizmeti verilecek.

7 finalist arasından seçilecek en başarılı projeye sahip genç girişimci ise Galler Prensi Charles’ın himayesinde verilen Galler Prensliği Sürdürülebilir Yaşam Genç Girişimci Ödülü’nün sahibi olacak.

Unilever Türkiye’den Genç Girişimcilere Yeni Bir Fırsat

2014’te 88 ülkeden 800’ün üzerinde genç girişimcinin başvurduğu yarışmada Türkiye, en çok proje başvuru yapılan ilk 5 ülkeden biri olmuştu. Bu sene de Unilever Türkiye, genç girişimcileri projeleriyle yarışmaya katılmaya davet ediyor ve yarışmaya katılan genç girişimcilere yepyeni bir fırsat daha sunuyor. 2016 Mart ayında global finalistlerin açıklanmasının ardından, Ashoka Türkiye işbirliğiyle Türkiye’den yapılan başvurular ayrıca incelenerek Türkiye finalistleri belirlenerek genç girişimcilere finansman desteği ve danışmanlık desteği verilecek.

Geçtiğimiz sene, Honduras’lı Daniel Yu, “ReliefWatch: Impact Meets Data” projesiyle‘Galler Prensliği Sürdürülebilir Yaşam Genç Girişimci Ödülü’nün yanı sıra 50.000 Euro’luk büyük ödülü almaya hak kazanmıştı.

‘Unilever Sürdürülebilir Yaşam Genç Girişimciler Ödülü’ hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.changemakers.com/globalgoals2015 web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi genç girişimcilerimiz ve girişimci adaylarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Aldenard, Atölye15 işbirliği ve Depark ana desteği ile 5 Aralık 2015 Cumartesi günü gerçekleşecek“İzmir Girişim Zirvesi” popüler girişimler ile alanındaki önemli girişimlerin bir arada yer alacağı ve ekosistemin buluşacağı bir etkinlik olma amacıyla girişimcileri ve girişimleri İzmir’e bekliyor.

Popüler girişimler, yatırım alan girişimler ve genç girişimlerin gerek sunum yaparak, gerek katılımcı olarak yer alacağı İGZ’de, yenilikçilik-değer katma gibi temel kriterlerin baz alınacağı gelecek vaad eden girişimler, web sayfası üzerinden “Girişim Başvuru” butonundan başvurularını oluşturarak mentorlerden ve yatırımcılardan oluşan jüri karşısında sunum hakkı elde edebilirler. Böylece sunum yapan genç girişimlerden jürinin özel olarak seçeceği girişime İGZ15özel ödülünün yanında yatırım şansı da doğmuş olacak.

Genç girişimlerin, tecrübeli girişimlerin bilgi ve tecrübelerinden faydalanacağı, networkün ağırlıkta olacağı İzmir Girişim Zirvesi, 5 Aralık Cumartesi Saat 9:30’da Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü 75.Yıl Amfisi'nde gerçekleşecek.

Genç girişimlere destek olmayı da hedefleyenİGZ ekibi, yeni girişimlere stand açmak istemeleri halinde ise %50 ücret desteği sağlıyor. 

Girişim Haber olarak Medya Sponsoru olduğumuzİzmir Girişim Zirvesi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.izmirgirisimzirvesi.com web adresini ziyaret edebilir, kayıt işlemlerinizi ise buradan gerçekleştirebilirsiniz.

Haberimizi İzmir ve çevresindekigenç okurlarımız, girişimcilerimiz ve yatırımcılarımız başta olmak üzeretüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Girişimciliği her alanda destekleme gayretinde olduklarını dile getiren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık: "Eğer bir ülke kalkınacaksa girişimcisiyle kalkınacak. Risk alan, çalışan ve gayret eden insanlarıyla kalkınacak. Girişimcilik o açıdan hükümet olarak da en fazla değer ve önem verdiğimiz konulardan bir tanesidir" diye konuştu.

İşini kurmak isteyenlere 50 bin lira karşılıksız hibe, 100 bin lira da faizsiz kredi verdiklerini belirten Işık, tekno girişim alanında ise TÜBİTAK aracılığıyla farklı destekler sağladıklarını bildirdi. Fikri Işık, kendi iş yerini açan gençlerden de 3 yıl boyunca gelir vergisi alınmayacağını belirterek, "Kendi iş yerini açan gençlerimizden de 3 yıl boyunca gelir vergisi almayacağız. Amacımız, 'üniversiteyi bitireyim, devlet dairesine kapak atayım' anlayışını bırakalım, 'ben de iş dünyasına atılayım, ben de iş yerimi kurayım, ben de yanımda birkaç insanı çalıştırayım, ben de üreteyim, ben de kazanayım, benim de yanımda insanlar çalışsın' mantığını yerleştirmek. Bunu başarırsak Allah'ın izniyle hiç bu ülkede endişeye gerek kalmaz. Bu açıdan girişimciliği sonuna kadar destekliyoruz." dedi.

"Her Kriz Yenilikçilik ve Girişimcilik Ruhuna Darbe Vuruyor"

Yenilikçiliğin de çok önemli olduğunu belirten Işık, şöyle devam etti: "Yenilikçilik ve girişimciliği, Türkiye'nin kalkınmasında iki anahtar kelime olarak görüyoruz. Üçüncü kelime de istikrar. İstikrarın olmadığı dönemlerde yenilikçilik ciddi darbe alıyor. Her kriz maalesef yenilikçilik ruhumuza darbe vuruyor. Her sıkıntı girişimcilik ruhumuza darbe vuruyor. Türkiye, gerçekten çok girişimci bir ülke. Girişimci bir insanımız var. Bu girişimciliğin yeşermesi Türkiye'nin istikrarına bağlı. Türkiye, istikrar içinde yoluna devam ederse Allah'ın izniyle bu milletin önünde hiçbir engel kalmaz. Ülkemizin, birlik, beraberlik ve istikrar içinde yoluna devam edeceğine inanıyorum. Artık anlayış değişti, inanın şu anda iş yeri sahipleri, iş yerlerinin muhasebesi konumuna düştü. Ay başını nasıl getirebiliriz? Ödemeleri nasıl yaparız? Yeni yatırımları nasıl finanse ederiz? Personel maaşını nasıl tıkır tıkır ödemek için bugün ne yapmamız lazım? İş yerlerinin birinci sahibi, müşterileridir, ikinci sahibi çalışanlarıdır, üçüncü sahibi kağıt üzerindeki sahipleridir."

www.sanayi.gov.tr kaynaklı haberimizi genç girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen Üniversite Öğrencileri Proje Yarışmaları sonuçlandı. Yarışmada 24 projeödül aldı.

TÜBİTAK, ülkemiz bilim, teknoloji ve sanayisine her alanda destek vermeye devam ediyor. Bu çalışmalar kapsamında Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığıncaüniversite öğrencilerine yönelik her yıl düzenlenen 2241/B Sanayi Odaklı Lisans Bitirme Proje Yarışması, 2238 Üniversite Girişimcilik ve Yenilikçilik Yarışması ve 2242 Lisans Öğrencileri Yazılım Projeleri Yarışmaları bu yıl da düzenlendi.

Yarışmalara bu yıl 296 proje başvurusu yapıldı. Yapılan bilimsel değerlendirmeler sonucunda 100 projenin sergilenmesine karar verildi. Hacettepe Üniversitesi Sergi Salonu’nda 2 gün sergilenen projeler arasında dereceye giren projeler jüri tarafından değerlendirmeye alındı ve 24 çalışma ödüle layık görüldü. Birincilere 10 bin, ikincilere 7 bin 500, üçüncülere ise 5 bin lira ödül verildi.

Hacettepe Üniversitesi Kongre Merkezi Oditoryum’da yapılan ödül töreninde konuşan TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu, “Bu üç programda da en başından itibaren katılan, gayret gösteren ve sabreden bütün gençlerimizi tebrik ediyorum. Ödül sayısı sınırlı sayıda oluyor ama önemli olan yarışmalara katılmaktır. Ödüllerimiz semboliktir, fakat sizin için yeni bir başlangıçtır” dedi.

Nobel Kimya Ödülü kazanan Prof. Dr. Aziz Sancar’ın başarısını tebrik eden ve öğrencilere örnek gösteren TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu, “Kıymetli hocamızı bu başarısı sebebiyle kutluyorum. Aziz Sancar Hocamızın başarısı bizleri gururlandırmıştır. Bu 35 yıllık bir çalışma sonucunda elde edilen bir başarıdır. Başarı sürekli çalışmaktan ve sabretmekten geçer. Hayatınızın baharında olan siz gençler kendinize güzel bir çalışma programı yapın. Başarı sürekli çalışmaktan geçer. Yorulduğunuz zaman başka bir iş yaparak dinlenin. Umuyorum ki, içinizden bazıları Aziz Sancar gibi başarılı çalışmalara imza atacaksınız” diye konuştu.

Programa, TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu, TÜBİTAK Genel Sekreteri Arif Koyuncu, Hacettepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cem Saraç, TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanı Prof. Dr. Mustafa Çufalı, Teknoloji ve Yenlik Destek Programları Daire Başkanı Mehmet Aslan katıldılar.

Üniversite Girişimcilik ve Yenilikçilik Yarışmasının Birincileri

• Genel Kategoride Güneş Perdesi Projesi ile Ahmet Fuat Yalçın,
• Sosyal Girişimcilik Kategorisinde, Ustamdan Projesi ile Gökçe Gülcüler ve Müge Ulusoy,
• Teknoloji Kategorisinde, Gömülü Optik Sensörler ile Kompozit Malzemelerin Yapısal Sağlıklarının Sürekli İncelenmesi Projesi ile Çağatay Yılmaz ve Çağdaş Akalın.

Lisans Öğrencileri Yazılım Projeleri Yarışmasının Birincileri

• Açık Kaynaklı Yazılım Uygulamaları Kategorisinde, Android Cihaz ile Görüntülü Diafon ve Kablosuz Kontrol Sistemi Projesi ile Sinan Divarcı ve Semih Demir,
• Sosyal Yaşam ve Eğlence Uygulamaları Kategorisinde, Sanal Gerçeklik Konsepti İçeren Yapay Zeka Türk Daması Projesi ile Burak Kılıç, Ahmet Emre Alkan ve Sami Engin Yiğiter,
• Akıllı ve Teknolojik Çözümler Kategorisinde, Bütünleşik Uçuş Eğitimi Simülasyonu Projesi ile Emin Berkan Mamak, Caner Topçu ve Musa Çifcibaşı,
• Bilimsel Çözümler Kategorisinde, Genim: Gen-Kanser İlişkilerinin Araştırılması İçin Bir İnformasyon Makinası Tasarımı projesi ile Muhammed Kocabaş ve Umut Şahin kazandılar.

Sanayi Odaklı Lisans Bitirme Tezleri Yarışmasının Birincileri

• Ürün Geliştirme Kategorisinde, İğneli Varis Tedavilerinde Kullanılmak Üzere Geliştirilmiş, Damar Bulunmasını Kolaylaştıran Portatif Görüntüleme Cihazı Endüstriyel Tasarımı Projesi İle Gülsevi Esra Uzel,
• Süreç Geliştirme Kategorisinde, Atık Meyve Suyu Posalarının Değerlendirilmesi Projesiİle Yaşar İpek kazandılar.

TÜBİTAK Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Trakya Üniversitesi Bilgisayar Teknolojisi ve Bilişim Sistemleri Bölümü'nden bu yıl mezun olan genç girişimci Enes Ekim, iş güvenliğinde çıtayı yükseltecek bir ürüne imza attı.

Genç girişimci Enes Ekim, iş güvenliğinde önemli bir yer tutan baretleri son teknolojiye uyarladı. İşte güvenliği artırmayı hedefleyen Ekim, üretim için şirketlerle görüşüyor.İş güvenliği Türkiye'nin kamuoyunda sıklıkla gündeme gelen konular arasında. İş kazalarında Avrupa birincisi olan Türkiye'de her gün ortalama 4 işçi hayatını kaybediyor.

Türkiye'de 2002-2014 yıllarında, 15 bin 7 işçi, iş kazası nedeniyle hayatını kaybettiği belirtiliyor Bu yılın ilk 6 ayında 794 işçinin yaşamını yitirdiği ifade ediliyor. İş Sağlığı ve Güvenliği Meclisi'nin açıklamasında da yılın 8 ayında bin 138 işçinin hayatını kaybettiği belirtiliyor. Ayrıca araştırmalar iş kazalarının ağırlıklı olarak baret kullanılmamasından meydana geldiğini gösteriyor.

İş kazalarını önlemek için harekete geçen Bursalı genç mucit Enes Ekim de baret kullanımını yaygınlaştırmak için kolları sıvadı. Bareti teknoloji çağına uyarlayarak, 'akıl'landıran 22 yaşındaki Ekim, patentini de aldığı ürünü imal edecek yatırımcı arıyor. Baretin pazar payının 2015 yılı verilerine göre 33 milyon dolar olduğuna dikkat çeken Ekim, bu ürünü yakın zamanda piyasaya sunmayı istediğini belirtiyor.

Türk Yapımı Giyilebilir Teknoloji Ürünü

Üniversite öğrenimini Türkiye'nin ilk bilgisayar bilimcilerinden biri olarak bu yıl tamamladığını anlatan Ekim, akıllı baret fikrinin iki yıl önce ortaya çıktığını söylüyor. Ekim, "2013'te staj yaptığım bir cam firmasında, iş güvenliği eğitimi verdikten sonra kişisel koruyucu kıyafetler dağıtıldı. Kıyafetleri kimsenin kullanmadığını gördüm. Ve baretlere yönelik bir kontrol sistemi de yoktu. Sorunun çözümü için çalışmaya başladım ve dünya genelinde pek de benzeri olmayan bir sistem geliştirdim" diyor. Üzerinde elektronik aksam bulunan bir baretin piyasada olmadığını savunan Ekim, "Akıllı baret Türk yapımı giyilebilir teknoloji ürünü" açıklamasını yapıyor.

Ulusal ve Uluslararası Firmalarla Görüşüyor

Ürünün Türk Patent Enstitüsü tarafından eylül ayında tescillendiğini belirten Ekim, "Akıllı baret şu an üretime tamamen hazır. Biz de üretim için Türkiye'de faaliyet gösteren ulusal ve uluslararası firmalarla görüşüyoruz" diyor. Daha işlevsel ve profesyonel ürünler de ortaya çıkaracağını bildiren Ekim, farklı ürünler üzerinde de Ar-Ge çalışmaları yürüttüğünü söylüyor. Önümüzdeki süreçlere ilişkin projelerine değinen Ekim, "Önümüzdeki üç yıl boyunca giyilebilir teknoloji ürünleri üzerine çalışmalarımız devam edecek. Geliştirdiğimiz uygulamalar ve donanımlar var. Ancak şu anda akıllı barete odaklandık. Gelecek yıllarda güçlü ortaklarla Türkiye'de baret kullanma zorunluluğu bulunan şirketlere satış yapmayı ve üç yıl içinde de ihracata başlamayı hedefliyoruz" ifadelerini kullanıyor.

Her İşçiye Özel Baret Üretilecek

"Bu ürün ile baretin gerekli alanlarda ve gerekli zamanlarda kullanılıp kullanılmadığı raporlanabilecek. Ve bu raporlar iş güvenliği uzmanları ya da şirket yetkilileri tarafından anlık olarak masaüstü, web ve mobil ortamlarda görüntülenebiliyor" açıklamasını yapan Ekim, "Bu sayede akıllı baret ile donatılan fabrika ve madencilik gibi alanlarda oto kontrol mekanizması oluşuyor. İş güvenliği de artırılıyor. Akıllı baretler her bir işçi için ayrı ayrı üretilip, kontrol sistemi işletmelere özel olarak geliştiriliyor. Ayrıca ortamdaki konum, gaz ve sıcaklık gibi hayati öneme sahip verilerde akıllı baret tarafından anlık olarak raporlanıyor" diyor.

Güvenli Çalışan İşçide Verimlilik Artacak

Ekim, daha çok fabrika, maden, tersane ve inşaat sektörü gibi baret kullanım zorunluluğu olduğu alanlarda kullanılacak ürünün iş verimliliğini de artıracağını vurguluyor. Ekim, özetle şu ifadeleri kullanıyor. "Öncelikle işçilerin baret kullanıp kullanmadıkları tespit ediliyor. Mesai saatleri içerisinde geçen zamanın verimli kullanılıp kullanılmadığı da saptanıyor. Kayıp zamanlar tespit edilerek işletmelerin bu zamanı kullanması amaçlanıyor. Ayrıca işçilerin görev yerlerinde olup olmadıkları tespit ediliyor. Geliştirdiğimiz mobil, web ve masaüstü programlarla baret kullanım bilgileri anlık raporlanarak iş güvenliği uzmanlarına ve üst yönetime iletiliyor. Böylece iş kazalarına anlık müdahale yapılabiliyor. İş güvenliği ve işçi sağlığı korunurken işletmelerin kazalardan oluşacak mağduriyetlerinin de en aza indirilmesi amaçlanıyor. İşletmeler de bu ürün ile işçilerin kendilerini güvende hissetmelerini sağlıyor."

3 Yıl İçinde İhracata Başlayacak

İhracat çalışmalarına da başlayacağını vurgulayan Ekim, "Önümüzdeki 3 yıl boyunca giyilebilir teknoloji ürünleri üzerine çalışmalarımız devam edecek. Yalnız şu an akıllı barete odaklandık. 3 yıl içinde de ihracata başlamayı planlıyoruz" açıklamasını yapıyor.

Akıllı Baret hakkında daha detaylı bilgi edinmek istersenizwww.akillibaret.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Dünya kaynaklı haberimizi yatırımcı okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Dünya genelinde 142 ülkede kutlanan yerel, ulusal ve küresel etkinliklerle gençleri yenilikçilik potansiyellerini keşfetmeye ve girişimciliği kariyer seçeneği olarak değerlendirmeye teşvik eden Global Girişimcilik Haftası bu sene Türkiye’de 16-22 Kasım 2015 tarihleri arasında düzenlenecek.

Yeni Ufuklar – UNDP Türkiye’nin de program ortağı olduğu Uluslararası Girişimcilik Merkezi (UGM)  ve Endeavor Türkiye eş-koordinatörlüğünde Türkiye’nin 50 ilinde kutlanacak Global Girişimcilik Haftası (GGH), ay boyunca girişimcilik odağında yapılacak etkinlikler ile gençlere girişimciliğin alternatif bir kariyer seçeneği olduğunu hatırlatacak.

Küresel ölçekte başarılarını kanıtlamış girişimciler, Türkiye’nin önde gelen iş adamları, fikir önderleri, profesyonel yöneticiler ve uzmanlar gönüllü olarak gençlerle buluşuyor. 15- 30 yaş arasındaki gençlerde girişimcilik bilincini oluşturup potansiyellerini ortaya çıkarmak için bilgi ve birikimlerini paylaşıyor.

Bu hafta içerisinde çeşitli yarışmalar, toplantılar ve konferanslar ile gençlere girişimcilik bilinci aşılanıyor. Kariyer seçeneği olarak girişimciliği değerlendiren gençler, dünya çapında kendilerini kanıtlamış girişimcilerin, ülkelerinin önde gelen iş adamlarının ve profesyonel yöneticilerin bilgi ve tecrübelerinden yararlanma fırsatı buluyorlar.

Girişimcilik dünyasına atılan veya atılmak isteyen gençler, GGH sayesinde bir araya geliyorlar. Gençler hafta boyunca katıldıkları etkinliklerde girişimcilik üzerine fikirlerini paylaşıp diğer girişimcilerin de deneyimlerinden yararlanarak kendilerini geliştiriyorlar.

Bu sene Türkiye’de altıncı defa kutlanacak olan Global Girişimcilik Haftası, 16 – 22 Kasım 2015 tarihlerinde düzenlenecek. Türkiye içinde oturumlar, paneller, konferanslar, çalışma atölyeleri, fikir yarışmaları, web buluşmaları, vaka çalışmaları ve eğitim programlarının da yer aldığı 250 paydaş 300’e yakın etkinlik düzenleyecek.

16 – 22 Kasım 2015 tarihleri arasında Global Girişimcilik Haftası çerçevesinde düzenlenecek tüm etkinliklere Etkinlik Takvimi'nden ulaşabilir, kendi etkinliğinizi bu takvime kaydetmek için burdaki kayıt formunu doldurabilirsiniz.

www.globalgirisimcilikhaftasi.com web adresini ziyaret ederek Global Girişimcilik Haftası hakkında daha detaylı bilgi edinebilirsiniz.

Haberimizi 15- 30 yaş aralığındaki girişimci okurlarımız başta olmak üzere tüm girişim ve girişimci adayı okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Global Girişimcilik Haftası'nda TOBB İstanbul Genç Girişimciler Kurulu "Girişimcilik Sohbetleri" gerçekleştiriyor. Girişimcilik Sohbetleri kapsamında İstanbul TOBB GGK İcra Kurulu Başkanı Abdülsamet Temel girişimci gençlerle buluşacak.

Global Girişimcilik Haftası, bu sene 16-22 Kasım tarihleri arasında gerçekleşiyor. Etkinlikler kapsamında paneller, konferanslar, oturumlar, çalışma atölyeleri, fikir yarışmaları, eğitim programları, web buluşmaları ve vaka çalışmaları düzenleniyor.

Hafta boyunca yeni nesil girişimciler bu çerçevede ilham alarak girişimci olma yolunda ilk adımlarını atıyor. Bunu yaparken kendi hayatları, ailelerinin ve toplumlarının hayatlarında olumlu etkisi olacak yenilikçi ve sürdürülebilir şirketler kurabilmek için bilgi, yetenek ve çevrelerini geliştirmeye başlıyorlar.

Abdülsamet Temel, Girişimci Gençlerle Buluşuyor!

Global Girişimcilik Haftası'nda TOBB İstanbul Genç Girişimciler Kurulu "Girişimcilik Sohbetleri" gerçekleştiriyor.. Girişimcilik Sohbetleri kapsamında İstanbul TOBB GGK İcra Kurulu Başkanı Abdülsamet Temel girişimci gençlerle buluşuyor.

Global Girişimcilik Haftası hakkında detaylı bilgi için www.globalgirisimcilikhaftasi.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi Global Girişimcilik Haftası etkinliklerini takip eden okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Türkiye çapında ortaokul düzeyinde öğrenim gören öğrencilerin; çevre, enerji, sağlık ve teknoloji dallarında katılım gösterdiği  “Geleceğin Mucitleri” bilim yarışmasında bu yıl 687 başvuru arasında dereceye girenler 23 Kasım 2015 Pazartesi günü The St. Regis Otel’de gerçekleştirilen törenle ödüllerini aldılar.

İlk aşamada belirlenen 10 finalist, Kidz TV’de projelerini anlattıkları videolarla halk oylaması sonuçları ve yarışma jürisinin değerlendirmesine tabi tutuldu. Değerlendirme sonucunda “İlaç Saati Hatırlatıcı” projesiyle İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Özel Beylerbeyi Ortaokulu’ndan Armağan Sevim birinciliğe layık görüldü. “Fişmatik” projesiyle Özel Doğu Ataşehir Ortaokulu’ndan Tuana Daş ikinci; “Ağrısız Sedye” projesiyle Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu’ndan Nur Sena Şanlıüçüncü oldu.

İTÜ’nün güçlü tarihi ve köklü akademik birikiminden aldıkları güçle, öğrencilerinin tüm gelişim alanlarını desteklediklerini ve ülkemize inovatif düşünen gençler kazandırmanın gururunu yaşadıklarını belirtenİTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Genel Müdürü Cenker İlhan Polat, “Okullarımızda 3D robot uygulamalarından yenilenebilir enerji sistemlerine, fizikten iletişim teknolojilerine uzanan geniş bir yelpazede eğitim sunuyoruz. Öğrencilerimizin bilimle iç içe yaşaması, Ar-Ge’yi öğrenmesi ve inovatif düşünme becerisini kazanması amacıyla Yaratıcı Uygulamalar Merkezi ve Bilim Merkezi'nde uygulamalı eğitim veriyoruz. Öğrencimiz Armağan Sevim, bugün bu projesi ile güzel bir başarıya imza attı. Bunun için kendisini ve öğretmenlerimizi yürekten kutluyorum” dedi.

“Samsung Geleceğin Mucitleri Yarışması”nın Kazananları

Öğrencilere bilimi sevdirerek onları yeni buluşlar yapmaya teşvik etmek, yaratıcılıklarını pekiştirmek ve yeteneklerini görmelerini sağlayarak özgüvenlerini arttırmak üzere ilk kez 2013 yılında hayata geçirilen “Samsung Geleceğin Mucitleri” yarışmasıyla Samsung, Türkiye’de pozitif bilimlerin gücüne inanan ve evrensel değerlere sahip çıkan, yaratıcı bir neslin yetişmesine katkıda bulunmayı hedefliyor.

“Samsung Geleceğin Mucitleri Yarışması” hakkında daha detaylı bilgi edinmek istersenizwww.samsunggeleceginmucitleri.comweb adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.